Erteleme davranışı her yaş grubunda ve her ortamda karşımıza çıkabilen bir problemdir. Bu problem yapılması gereken görev ve sorumlulukların planlanmış olmasına rağmen bırakıp başka bir işe odaklanmaktan veya o sorumluluğu yapmaktan kaçınmaktan doğmaktadır.
Erteleme davranışı kişinin hayatını her yönden olumsuz etkileyebilmektedir. Erteleme alışkanlığı edinen birisinin zaman yönetimi konusunda da problemleri ortaya çıkmaktadır. Son dakikaya bırakılan işler ve sorumluluklar kişinin daha fazla strese maruz kalmasına neden olmaktadır.
Erteleme Nedir?
Erteleme davranışı, bir kişinin yapılması gereken planladığı işlerini veya yerine getirmesi gereken bir sorumluluğunu o anda yapmayıp daha sonraki bir zamana bırakma alışkanlığını ifade etmektedir. Bu erteleme davranışı, kişiyi o anda daha rahat ve sorumluluktan uzak gibi hissettirse de ertelediği zaman geldiğinde daha fazla sıkışmasına ve olduğundan daha fazla stresle sorumluluğu yerine getirmesine neden olmaktadır.
Erteleme davranışı günlük basit bir iş için görülmesinin yanı sıra aynı zamanda büyük sorumluluklar içinde de görülebilmektedir. Erteleme davranışında kişi yapılması gereken iş ve sorumluluk için yeteri kadar emek vermez ve odaklanmaz. Bu durum da dolaylı olarak zaman yönetimi konusunda da aksaklık yaşatmaktadır.
Erteleme davranışı kişinin bilinçli olarak tercih ettiği bir durumdur. Kişi o anda yapılması gereken işi yapmayı istemez, başka bir şeye odaklanır ve asıl işi başka bir zamana erteler. Kişi kendisi için basit bir işi öne çeker ve asıl yapılması gereken büyük bir sorumluluk olabilecek işini daha sonraya erteler.
Erteleme davranışının sonuçları kişiye olumsuz bir şekilde yansımaktadır. Çünkü kişi sorumluluklarını erteledikçe ileride daha fazla sıkışır ve belki de o sorumluluğu yerine getiremez. Görevini tamamlaması bir hayli zorlaşır. Aynı zamanda kısıtlı bir zamanda yerine getirilmeye çalışılan görevler kişinin daha fazla stres yaşamasına da sebep olur. Sorumluluğu yetiştirebilmek adına zamanla yarışır ve kendisinde baskı hisseder.
Ertelemenin Türleri Nelerdir?
Kararsızlık Ertelemesi: Kişi karar vermesi gereken durumlarda kararlarını sürekli olarak erteler. Kişi birçok ihtimalin yer aldığı bir konuda veya tercih yapılması gereken durumlarda çok fazla zorlanır. Ve karar sürecini ertelerler.
Akademik Erteleme: Kişinin akademik hayatında yapması gereken derslerini, ödevlerini, projelerini, ders seçimlerini, sorumluluklarını ve sınav süreçlerini zamanına yapmayarak son dakikaya kadar bırakıp ertelemesini içerir. Bu durum kişinin akademik hayatındaki başarısını olumsuz etkiler. Düşük ders notları, düşük proje notları, dersleri kaçırma gibi birçok sorunu beraberinde getirebilmektedir. Son dakikaya bırakılan ödevler ve sorumluluklar genellikle özensiz ve eksiksiz olmaktadır. Bu kişinin akademik hayatındaki motivasyonunu kaybetmesine neden olabilmektedir.
Rutin İşlerin Ertelenmesi: Kişinin günlük hayatında sürekli olarak tekrarlayan ve hep aynı şekilde yapılması gereken rutin işlerin sürekli olarak ertelemesi veya son dakikaya bırakılmasıdır. Rutin haline gelen işlerin sıkıcı bir hal almasından dolayı ortaya çıkmaktadır.
Kompulsif Erteleme: Bu erteleme türünde kişi hem yapılması gereken işleri ve sorumlulukları erteler. Hem de bunlar ile ilgili kararların verilmesini erteler. İki taraflı bir erteleme söz konusudur.
Ertelemenin Bileşenleri
Erteleme davranışının 3 tane bileşeninden söz etmek mümkündür. Bunlar:
Davranış bileşeni: Kişinin yapması gereken işi ve sorumluluklarına başlamasını, ilerlemesini ve tamamlamasını baz alır. Kişi genelde bu durumda keyif alacağı başka bir işe yönelerek o an yapılması gereken işe karşı erteleme davranışı sergiler. Örneğin kişinin yetiştirmesi gereken bir proje ödevi yerine sevdiği bir filmi açarak onu izlemesi şeklindedir.
Bilişsel bileşeni: Kişi aslında erteleme davranışının yanlış ve onun için olumsuz olduğunun farkındadır. Ancak farkında olmasına rağmen yine de erteleme davranışını tercih eder.
Duygusal bileşeni: Kişinin yapması gereken işlerini ve sorumluluklarını ertelemesinin altında aslında bir duygusal neden yattığına vurgu yapar. Bu duygusal nedenler genellikle kişinin hayatında yaşadığı stres ve kaygı duygu durumudur.
Erteleme Davranışının Nedenleri Nelerdir?
Çocukluk Dönemi Alışkanlıkları: Kişinin yetiştirilme tarzı erteleme davranışını etkilemektedir. Çocukluktan edinilen alışkanlıklar yetişkinlik çağına kadar devamlı olarak gelir. Aile içerisinde çocuklara karşı ödül verme ve cezalandırma şeklinde davranış öğretme yöntemi vardır. Buna bağlı olarak çocuk eğer kendisine verilen sorumluluğu zamanında yerine getirmişse bu davranışı ödüllendirilir. Böylelikle de kişi zaman yönetimi ve görevleri zamanında yapma alışkanlığını küçük yaşta kazanabilir. Ancak çoğunluk olarak cezalandırma veya ödül verilmeme gibi bir durumun içinde maruz kalıyorsa kişi işlerini ertelemeyi alışkanlık haline getirmiş olacaktır.
Aynı zamanda çocuklar aile içerisindeki davranışları örnek alırlar. Bu bağlamda ebeveynler sorumluluk sahibi ise çocukta bunu görerek alışkanlık edinebilir. Küçük yaşta çocuklara kendi işlerini ve sorumluluklarını planlayıp yerine getirme sorumluluğu vermek, bu zaman yönetimi becerileri geliştirmelerine yardımcı olabilir.
Küçük yaşlardan itibaren olumlu ve ılımlı bir yetiştirilme tarzı, çocukların zaman yönetimi ve sorumluluk bilinçlerini olumlu yönde etkileyebilirken aşırı kontrol veya özgürlüğün tamamen eksik olması kişiyi küçük yaşlardan itibaren erteleme davranışına teşvik edebilir. Bu nedenle aile içerisinde ebeveynler, çocuklarına karşı doğru bir zaman yönetimi alışkanlığı kazandırmak için destekleyici ve eğitici bir rol oynamalıdır.
Karakteristik Özellikler: Bir kişinin karakter özellikleri erteleme davranışına karşı olan eğilimini önemli ölçüde etkilemektedir. Anlık ve kısa süreli mutluluklardan hoşlanan bir kişi o anda yapması gereken işinden uzaklaşarak keyif alabileceği başka bir işe yönlenebilir. Uzun vadeli hedeflerden hoşlanmadığı için anlık mutlulukları tercih edebilir. Sorumluluk sahibi ve düzenli bir yapıda olan kişiler görevlerini ve sorumluluklarını zamanında yerine getirme ve düzenli bir şekilde tamamlama eğiliminde olurlar. Kolaylıkla erteleme davranışına kaçınmazlar. Aynı zamanda kendisine olan öz güveni yüksek bir kişi de sorumluluklarının bilincinde olur. Yenilik seven bir kişi yapması gereken rutin işlerden kolayca sıkılabilir ve kaçabilir. Yeni şeyler denemek onu daha fazla heyecanlandırdığı için kişi mevcut rutin işlere ve sorumluluklara karşı erteleme davranışı geliştirebilir.
Dikkat ve adaptasyon bir kişinin dikkatinin ne kadar çabuk dağıldığı, dikkatini yapması gereken işe verip veremediği gibi bir sürü seçeneği barındırır. Bir kişinin dikkati eğer ki kolay şekilde dağılabiliyorsa yapması gereken sorumluluklarına ve görevlerine odaklanmakta zorluk çekebilir ve bu da dolaylı olarak erteleme davranışını artırabilir.
Atlanmaması gereken önemli bir nokta, kişinin kendi kişilik özellikleri bir bütün olarak ele alınmalıdır. Çünkü bir kişinin sahip olduğu kişilik özellikleri, erteleme davranışının hem olumlu hem de olumsuz her iki yönden de karmaşık bir şekilde etkilenmesine neden olabilir.
Aynı zamanda kişinin sahip olduğu kişilik özellikleri zaman içinde değişebilir ve gelişebilir. Kişi sahip olduğu güçlü ve zayıf yanlarının farkında olarak bu özelliklerini geliştirme veya değiştirme konusunda çaba harcamalıdır. Ertelenme davranışının azaltılması veya önüne geçilebilmesi ancak kişinin kendi kişilik özelliklerini ve zayıf yönlerini anlaması ve geliştirmesi ile mümkün olabilir.
Öz Güven Eksikliği: Öz güven eksikliği, kişinin mevcut olduğu erteleme davranışına etki edebilen önemli bir unsurdur. Kişinin kendi yeteneklerine ve becerilerine olan inancının zayıf olması, erteleme davranışının artmasına neden olabilir. Çünkü öz güven eksikliği, kişinin yaptığı işler dışında veya yapacağı işlerde risk almaktan kaçınmasına neden olur. Ve yeni bir görevi üstlenmekten kişi uzaklaşır.
Aynı zamanda kişi yeni bir görevi ve sorumluluğu başaramayacağı veya sorumlulukları konusunda yetersiz olacağı korkusuyla işe başlamaktan da kaçınabilir. Bu da beraberinde erteleme davranışını tetikler çünkü kişi yapması gereken işlerini veya sorumluluklarını daha fazla zaman kazanabilmek adına erteleme davranışına başvurur.
Mükemmeliyetçi Olmak: Mükemmeliyetçi bakış açısına sahip olan bir kişi işleri ve sorumlulukları mükemmel bir şekilde yerine getiremeyeceğinden veya yetersiz, eksik sonuçlandırabilme ihtimalinden korkarlar. Kişinin bu korkusu işleri ve sorumlulukları yerine getirmede erteleme davranışına neden olabilir. Mükemmeliyetçi bakış açısında olan bir kişi işine veya sorumluluklarına başlamak yerine ertelemeyi tercih edebilirler çünkü başladıkları işin kendi sorumluluklarındaki yetersizliklerini açığa çıkaracağından endişe duyarlar.
Aynı zamanda mükemmeliyetçi bakış açısına sahip olan bir kişi bir görevi veya sorumluluğu mükemmel bir şekilde yapabilmek için çok fazla zaman harcama eğiliminde olabilmektedir. Mükemmel bir sonuç çıkarabilmek için ufak bir görev ve sorumluluk üzerinde çok fazla zaman harcamak kişinin diğer görev ve sorumluluklarını ertelenmesine neden olabilir.
Tembel Olmak: Tembel bir kişi yapılması gereken işleri ve sorumlulukları yapmaktan kaçınmaktadır. Bu kişi planladığı işleri hep son dakikada halletmeye çalışabilir. Ya da tamamen bırakarak hiç halletmeyebilir. Bu durum direkt olarak kişide erteleme davranışını ortaya çıkarır. Uzun vadeli uğraşlardan hoşlanmaz bu yüzden yapılması gereken iş ve sorumluluklarda erteleme davranışı göstererek keyif alacağı işlere yönelir. Tembel bir kişinin motivasyonu genellikle düşüktür. Bu kişi, sorumlulukları ve işleri yapmaktan, planladığı görevleri yerine getirmekten mutlu olmayabilir. Aynı şekilde erteleme davranışı gösteren kişi de iş ve sorumluluklara karşı motivasyon eksikliği yaşayabilir. Bu durum da görevleri ve sorumlulukları zamanında yapmak yerine erteleme davranışını doğurabilir.
Zaman Yönetimi Becerisi: Kişinin kötü zaman yönetimine sahip olması yapılması gereken görevleri ve işleri düzenli bir şekilde planlamasına, sıraya koymasına ve takibini yapmasına engel olur. Bu engeller de kişinin işleri ve sorumlulukları son dakikaya bırakmasına dolayısıyla da erteleme davranışına yol açabilmektedir.
Aynı zamanda zaman yönetimini konusunda başarısız olan bir kişi yapılacak işlerin birikmesine de neden olabilmektedir. Kişi işleri ve sorumlulukları doğru bir şekilde sıraya koyamadığında kolay işleri hallederken zaman alabilecek işleri sonraya erteleyebilir ve bu da işlerin sıkışmasına sebep olur.
Kötü zaman yönetimi becerisi yapılacak olan sorumlulukların ve işlerin son dakikaya bırakılmasını sağlar. Ortaya sürekli olarak yetiştirilmesi gereken işler çıktıkça kişinin stres ve anksiyete durumu da yükselebilir. Bu durum ertelenen işlerin tamamlanmamasına sebep olabilmektedir.
İyi zaman yönetimi becerisi kazanılması kişide meydana gelen erteleme davranışını azaltmaya yardımcı olabilir. Kişinin zamanı etkili bir şekilde planlaması, sıraya koyması ve işlerini takip etmesi yapılması gereken işlerin ve sorumlulukların son dakikada yetiştirilmesine olan ihtiyacı azaltmaya yardımcı olur.
Erteleme Davranışının Belirtileri Nelerdir?
Kişinin yapılması gereken işleri ve sorumlulukları sürekli olarak ileri bir tarihe bir ertelemesidir. Bu durum yapılması gereken işlerin ve sorumlulukların birikmesine ve en sonunda kişinin stresin artmasına neden olur.
Erteleme davranışına sahip bir kişi genellikle kendisini “Yarın başlasam da olur. Bugün şu işimi halledeyim sonra hemen başlayacağım.” gibi cümlelerle kendisini telkin eder.
Kişi mükemmel bir sonuç elde edebilmek için iş ve sorumlulukları üzerine fazla düşünür ve uğraşır. Zaman kaybı yaşadığı takdirde diğer işlerini ertelemiş olur.
Erteleme davranışına sahip bir kişi iş ve sorumluluklardan uzaklaşabilmek için sürekli olarak başka bir işe odaklanabilir. Bu durum keyif alacağı işler olacaktır. Örneğin internette gezinmek, televizyon izlemek, oyun oynamak gibi aktiviteler olabilir.
Erteleme davranışına sahip bir kişi zaman yönetimi konusunda zayıftır. İşleri ve sorumlulukları doğru şekilde planlayamadığı için erteleme davranışı oluşturur.
İşleri ve sorumlulukları zamanında yerine getiremeyen kişide öz güven eksikliği görülebilir. İşlerin son dakikaya sıkışması strese ve kaygıya neden olur.
Erteleme davranışına sahip birey erteleme davranışını başka sebeplere ve dış faktörlere bağlama eğiliminde olur.
İş ve sorumlulukları erteleyerek yerine getiremeyen kişi zamanla kendisine duyduğu öz güveni ve öz saygıyı zedeleyebilir.
Erteleme Davranışının Sonuçları
Erteleme davranışı hayatımızın büyük bir çoğunluğunda karşılaşabildiğimiz bir sorundur. Bu davranışın kişinin hayatına bazı olumsuz etkileri olmaktadır. Bu etkilerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Erteleme alışkanlığına sahip bir öğrenci, bu erteleme davranışından ötürü akademik yönde başarısız olabilmektedir. Ders çalışma, ödevlerin yetiştirilmesi, projelere hazırlanma ve sınav hazırlıkları gibi planlı ilerlenmesi gereken sorumluluklar kişi tarafından sürekli ertelenirse kişinin ders notlarında düşüş başlar. Bu kişiler birçok sorumluluğu ertelerken sonunda hiçbirini yetiştiremeyebilir. Ve dolayısıyla sınıfta derslerinde ve sorumluluklarında başarısızlıkla karşılaşabilirler. Uzun vadede, bu durum kişinin eğitim ve eğitim sonrasındaki kariyer fırsatlarını olumsuz etkileyebilir.
Erteleme davranışı kişi için sürekli bir stres kaynağı olabilmektedir. İşlerin son dakikaya bırakılıp yetiştirilmeye çalışılması kişinin o iş ve sorumluluklar üzerinde yoğun bir şekilde çalışmasını gerektirir. Bu durumda kişinin stres seviyesini arttırır. Ayrıca, son dakikaya bırakılan iş ve sorumluluklar vaktin kısıtlı olmasından kaynaklı verim düşer, kaliteli iş üretme şansı azalır, bu da kişinin kaygılanmasına neden olur.
Erteleme alışkanlığına sahip bir kişinin erteleme davranışı ile beraber kendisinin, öz saygısı da etkilenmektedir. Kişinin sürekli olarak sorumluluk ve işleri ertelemesi kişinin kendi yeteneklerine ve becerilerine olan inancını zedeleyebilir. Bu da dolaylı olarak düşük öz saygıyı beraberinde getirir.
Erteleme davranışına sahip bir kişi bu davranışını iş hayatında da gerçekleştirir. Ve iş hayatında ciddi sorunlar yaşamasına neden olur. Kişinin işyerinde yapması gereken işleri ve görevleri sürekli olarak ertelemesi ve son dakikaya bırakması yaptığı işin verimliliğinin düşmesine neden olmaktadır. Çıkardığı iş verimini kaybettiğinde iş sonuçları da bundan olumsuz etkilenmektedir. Bu durum uzun vadede kişinin iş kaybı yaşamasına ve kariyerin zedelenmesine yol açmaktadır.
Erteleme davranışına sahip bir kişi aynı zamanda sosyal çevresinde de görüşmeleri ve yapılan planları erteleyebilme eğiliminde olabilir. Bu durum kişinin ikili ilişkilerinin zayıflamasına yol açabilmektedir.
Zaman Yönetimi ve Erteleme Davranışı
Zaman yönetimi konusu erteleme davranışını etkileyen bir konudur. Kişinin zamanını hangi işe ne kadar ayırması gerektiğini ve gününü planlamasını doğru şekilde yapabilmesi ve bilebilmesi zaman yönetimi olarak adlandırılabilir. Erteleme davranışı ise kişinin yapması gereken iş ve sorumluluklarını zamanında yapmayıp ertelemesidir.
Zaman yönetimi bir kişinin yapması gereken işlerini ve sorumluluklarını gün içerisinde daha verimli yapmaya ve doğru bir şekilde tamamlamasına katkıda bulunur. Çünkü planlama ve zaman yönetimi becerisi işlerin daha hızlı bir şekilde aksamadan tamamlanmasını sağlar. Ancak kişinin sahip olabileceği erteleme davranışı, bu zaman yönetiminin sağladığı verimliliği olumsuz yönde etkileyebilir. İşleri sürekli olarak ertelemek, yapılması gereken sorumlulukların ve işlerin birikmesine ve zamanın verimsiz kullanılmasına yol açabilir.
Kişinin kendisinde zaman yönetimi becerilerini geliştirmesi yapılması gereken işlerinde ve sorumluluklarında verimliliği arttırırken sahip olacağı erteleme davranışı bu verimliliği düşürebilir. Bundan dolayı kişinin erteleme davranışından uzaklaşabilmesi için kendisinde zaman yönetimi becerisini geliştirebiliyor olması gerekmektedir.
Erteleme Davranışı ile Başa Çıkma Yolları
İşleri Küçük Parçalara Bölmek: Yapılması gereken işleri ve sorumlulukları küçük parçalara ayırmak erteleme davranışının ortadan kalkmasına yardımcı olabilir. Büyük ve sorumluluk gerektiren işler bazen kişinin gözünü korkutabilir. Ancak bu iş ve sorumluluklar ufak hedefler halinde bölündüğünde hem kişinin gözünü korkutmaz hem de daha kısa sürede daha rahat halledilebilir bir duruma gelir.
Küçük parçaya ayrılan iş ve sorumluluklar aslında her birinin tamamlanması sonrasında kişinin kendisinde hissedeceği başarı ve tatmin duygusu motivasyonunu arttırır. Kişi küçük parçada olan iş ve sorumlulukları tamamladıkça diğer işlere olan bitirme ve başarma isteği daha da artabilir.
Aynı zamanda kişi işlerini küçük parçalara böldüğünde yapılması gereken işlere daha rahat odaklanır. Çünkü böylelikle kişi önce hangi adımı atması gerektiğini daha iyi görebilir. Büyük bir iş ve sorumlulukta insan önceliği neye verip nasıl başlayacağını bilemeyebilir.
Yapılması gereken iş ve sorumlulukları küçük parçalara bölmek kişinin aynı zamanda yapması gereken zaman yönetimini daha iyi hale getirebilir. İş ve sorumluluklar daha rahatlıkla planlanabilir. Her küçük iş ve sorumluluk için ne kadar vakit gerektiğini kişi daha iyi gözlemleyebilir.
İşleri küçük parçalara ayırmak kişinin o işleri daha rahat planlamasını, kendisin daha rahat motive etmesine ve daha kolay tatmin ve başarı duygusu yaşamasına yardımcı olur.
Pozitif İç Konuşmalar Yapmak: Kişinin kendi kendine pozitif konuşmalar yapması örneğin “Bu işi başarabilirim. Bu işin kolaylıkla üstesinden gelebilirim.” gibi pozitif konuşmalar kişinin işe başlamayı ertelemesinden ziyade işe başlama isteğini olumlu yönde arttırabilir.
Aynı zamanda yapılacak bu pozitif yönde olan iç konuşmalar kişinin kendi yeteneklerine ve becerilerine olan öz güvenini de arttırmaya fayda sağlayabilir. Ve kişinin motivasyonunu yükseltir.
Kişi yapılması gereken iş ve sorumlulukları erteledikçe hem zaman olarak sıkışır hem de bu durum işlerin birikmesine neden olur. Bu durumda kişinin fazla strese ve kaygıya maruz kalmasını sağlar. Ancak kişi kendisiyle pozitif bir iç diyalog gerçekleştirdiğinde bu stresi ve kaygısı azalma eğilimi gösterebilir.
Kişinin kendisi ile pozitif iç diyalog da olması sahip olabileceği erteleme davranışını azaltabilmektedir. Kişinin daha pozitif bir bakış açısına sahip olarak iş ve sorumlulukları üzerinde daha motive edici ve daha yapıcı düşünce kalıpları geliştirmesine yardımcı olur.
Yardım İstemek: Kişinin iş ve sorumluluklarını yerine getirirken yardım rica etmesi kişinin daha etkili bir şekilde görevleri tamamlamasına ve erteleme alışkanlığını azaltmasına yardımcı olabilmektedir. Bir başkası tarafından yardım edilmesi kişide sorumluluk bilincini arttırıcı bir etki gösterebilir. Çünkü kişi bir başkasının emeğinin yanında yardım etmeden ve emek vermeden ertelemek istemez. Yanındaki kişinin desteğine destek katarak işi ve sorumluluğu daha etkin şekilde tamamlar.
Aynı zamanda kişinin etrafındaki diğer kişilerden yardım istemesi onlar ile beraber yeni iş birliği fırsatları yaratır. İş birliği yapabilmek işleri ve sorumlulukları daha hızlı ve daha verimli bir şekilde tamamlanmasına yardımcı olabilir. İş ve sorumluluklar paylaşıldığında kişinin üzerine kalan iş yükü hafifleyecek ve erteleme ihtiyacından vazgeçecektir. Böylelikle de kişinin üzerinde oluşan iş stresi azalabilir.
Ancak atlanılmaması gereken nokta şudur: Kişinin kendi iş ve sorumlulukları için yardım istemesi kesinlikle sürekli bir alışkanlık ve bağımlılık haline gelmemelidir. Kişi kendi sorumluluklarını rahatlıkla üstlenmeye devam etmelidir.
Dikkat Dağıtıcı Unsurlardan Uzak Durmak: Kişi yapılması gereken iş ve sorumluluklara başlamadan öncesinde kendi odaklanmasını daha rahat sağlayabilmesi için etrafındaki dikkat dağıtabilecek unsurlardan örneğin televizyon, telefon, müzik çalar, hobi ürünleri gibi uzak durması veya uzağına koyması gerekmektedir.
Böylelikle kişi başlaması gereken işlerde daha rahat konsantrasyonunu toplar ve odak sağlar. Kişinin iş ve sorumluluklarını zamanında yerine getirmesini sağlar. Dikkat dağıtıcı bir unsura ile ilgilenmek kişinin başladığı işi yarım bırakmasına ve tamamlamamasına yani ertelemesine neden olmaktadır.
Dikkat dağıtan unsurlardan uzaklaşmak kişinin yapacağı işlerdeki iş verimliliğini arttırır. Hem de kişi kendisini dikkati dağılmadan daha uzun süre ve daha verimli çalışırken bulabilir. Dikkat dağıtıcı bu unsurların çalışma ortamında azaltılması, kişinin iş ve sorumluluklarına karşı daha iyi odaklanma, daha verimli olma, iş yükünün getirdiği stresten uzaklaşma ve motivasyonunun artması gibi faydalar sağlayabilir. İşleri ertelemeden zamanında tamamlayabilmek ve tamamlanmış işin sonuçlarına daha hızlı ulaşabilmek için bu tür dikkat dağıtan unsurlardan uzaklaşmak önemlidir.
Uzman Desteği Almak: Kişinin hayatında yaşadığı erteleme davranışının önüne geçebilmesi için uzman desteği önemli bir adım olabilmektedir. Bu konuda uzmanın desteği, kişinin kendisindeki erteleme alışkanlığını anlaması, bu davranışın nedenlerini belirlemesi ve bu davranışı azaltabilmesi için önemlidir.
Uzman, kişinin kendisinde olan erteleme davranışını izlemesine ve bunu olumlu ve olumsuz her yönüyle değerlendirmesine yardımcı olur. Aynı zamanda erteleme davranışı ile başa çıkabilmek için çeşitli yöntemler sunarak kişinin bunu hayatına uyarlamasına yardım eder. Bu yöntemler: zaman yönetimi geliştirme, öz disiplin ve öz saygı üzerinde çalışma, iş ve sorumlulukları etkili bir şekilde planlama konularında rehberlik etmektedir.
Erteleme Davranışında Bilişsel Davranışçı Terapi
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), kişilerin düşünce, duygu ve davranışlarının birbirini nasıl etkilediğini anlamaya ve kişide var olan olumsuz duygu, düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmeye odaklanan bir terapi yöntemidir. Bilişsel davranışçı terapi içerisinde erteleme davranışı da ele alınmaktadır.
Erteleme davranışı kişinin yerine getirmesi gereken iş ve sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınarak ertelemesi ve bu erteleme davranışının sonrasında stres ve kaygı hissetmesi, ertelenen işlerin son dakika birikmesi sonunda da olumsuz etkilerine maruz kalmasıdır.
Bilişsel davranışçı terapi kişide var olan bu erteleme davranışını anlamak ve bunu değiştirebilmek üzerine çalışır. Terapi, kişinin kendisinde erteleme davranışına neden olan duygular neler, davranışlar hangileri öncelikle bunu tanıyabilmek adına farkındalık geliştirir. Bu aslında kişinin hangi durumlar yaşadığında erteleme davranışı sergiliyor ve bu erteleme sonrası nasıl hissediyor buna odaklanır ve bu durumun anlaşılmasını destekler.
Bilişsel davranışçı terapi öncelikle kişide erteleme davranışını tetikleyen ve geliştiren olumsuz duyguları ve düşünce kalıplarını belirler. Bu kalıplar, “Zaten yetenekli değilim, başlasam da sonuç değişmeyecek. Ben diğerleri gibi başarılı olamam bu yüzden kötü bir sonuç almak istemiyorum.” gibi düşünceler olabilir. İşte terapi bu noktada kişinin sahip olduğu bu olumsuz bakış açısını kırabilmek için rehberlik sağlar.
Bilişsel davranışçı terapi, kişinin yapması gereken iş ve sorumluluklar üzerinde hedefler belirlemesine ve bu hedeflere ulaşmak için küçük planlar yapmasına yardımcı olur. Zaman yönetimi becerisi, daha iyi plan yapabilmesi, iş ve sorumlulukları daha küçük parçalara bölebilmesi adına ertelemeyi önleyebilecek yöntemler sunar.
Aynı zamanda terapi süresince kişi kendisine karşı ödül sistemi oluşturabilir. Bu ödül sistemi kişinin yapması gereken işleri planlayarak başlamasına ve tamamladığı takdirde de kendisini ödüllendirmesi üzerine planlanabilir. Tamamlanan iş ve sorumluluk sonrası kişinin kendisini ödüllendirmesi kişinin erteleme davranışını azaltmasına yardımcı olarak daha motivasyon sahibi olmasına katkıda bulunur.
Her kişinin erteleme davranışındaki duygu, düşünce ve bakış açıları farklıdır. Bir kişiye iyi gelebilen bir yöntem diğer bir kişi için yeterli olmayabilir. Bu yüzden terapi süreci kişiden kişiye değişiklik göstererek kişiye özel bir şekilde planlanır.
Psikolog Enes Dinçer, Eskişehir’de kendi özel psikoterapi merkezinde danışanları için özel terapi hizmeti vermektedir.