09:00 - 20:00
OfisAy Palas Rezidans Hoşnudiye Mahallesi 732. Sokak N: 34 D: 37 Tepebaşı / ESKİŞEHİR
Bizi Takip Edin

Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir, Belirtileri ve Terapi Yöntemi

Borderline kişilik bozukluğu; benlik algısına, duyguların düzenlenmesine ve kontrolüne, düşüncelerin ve davranışların algılanma şekline etki eden ve kişinin aile, sosyal ve ikili ilişkilerinde bazı sorunlara yol açabilen bir psikolojik rahatsızlıktır. Borderline kişilik bozukluğu kavramı ilk olarak 1938 yılında psikanalist Adolph Stern tarafından tanımlandı. Sınırda kişilik bozukluğu olarak da adlandırılır.

Sınırda kişilik bozukluğu şiddetli duygudurum bozukluğu, dürtüsel davranışlar, uygunsuz öfke, kendine zarar verme davranışları, ilişki sorunları ve kimlik bozukluğu ile ilişkilidir.

Genç erişkinlik döneminde başlayan, aşırı dürtüsellik, duygulanımda ve kişiler arası ilişkilerde dengesizlik, benlik algısında yetersizlik ve terkedilmeye karşı aşırı hassasiyet ile karakterize bir sendromdur.

Borderline Kişilik Bozukluğu olan kişiler sıklıkla, dürtüselliklerinin fazla olması nedeniyle, kumar oynama, tehlikeli cinsel birliktelikler yaşama, aşırı yeme, madde kullanımı gibi uç noktalarda davranışlar sergileyebilirler. Açık ve uyumlu bir benlik bilinci gelişmediği için değerler, bağlılık ve kariyer seçimi gibi temel konularda büyük sıkıntılar yaşayabilirler. Yoğun terk edilme korkusu nedeniyle yalnız kalmak istemezler. Eğer terk edilirlerse öfke nöbetleri geçirebilir, kendilerine veya başkalarına zarar verebilir veya depresyona girebilirler.

Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu, erken erişkinlik döneminde başlayan, dürtü kontrolü, kişiler arası ilişkiler, benlik algısı ve duygu durumunda değişkenlikle belirgin, bir psikiyatrik bozukluktur. Bazı duygusal açıdan dengesizlik özellikleriyle birlikte; kendilik imajı, amaçlar ve içsel tercihler (cinsel dahil) konusunda belirsizlikler veya rahatsızlıkların olduğu tip olarak tanımlanmıştır. Genellikle kronik boşluk hissi vardır. Yoğun ve dengesiz ilişkilere dahil olma eğilimi, tekrarlanan duygusal krizlere neden olabilir ve terk edilme, intihar girişimi veya kendine zarar verme eylemlerini önleme yönündeki aşırı çabalarla ilişkilidir.

Borderline Kişilik Bozukluğu özelliklerinde önemli bir yere sahip olan dürtüsellik beraberinde riskli, planlanmamış, aniden gelişen ve istenmeyen sonuçlara yol açabilecek davranışları getirir.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu Görülme Sıklığı Nedir?

borderline kişilik bozukluğu 1

Toplumda görülme sıklığına ilişkin veriler %1,2 ile %6 arasında değişmektedir. Kadınların erkeklere göre kendine zarar verme davranışlarından daha az puanlar aldığı da görülmüştür. Yaş değişkeni incelendiği zaman ise, genç erkeklerin kimlik sorunları ve kendine zarar verme davranış puanları yaşlı erkeklere göre daha yüksek düzeylerde bulunmuştur. Genç kadınların ise kimlik sorunları ve duygusal istikrarsızlık puanları yaşlı kadınlara göre daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. Bu tarz bir bulgu, BKB özelliklerinin yaşla birlikte azalma eğilimi gösterdiği ve kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görüldüğü söylenebilmektedir.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu Tanısı Nasıl Konulur?

Borderline Kişilik Bozukluğu, bir psikiyatrist veya psikolog tarafından teşhis edilir. Teşhis kriterleri Amerikan Psikiyatri Birliği’nin (APA) “Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı” (DSM-5) adlı kitabında listelenmiştir. DSM-5’e göre, bir kişide borderline kişilik bozukluğu tanısı koymak için aşağıdaki semptomların en az beşinin var olması gerekir:

1) Gerçek veya hayali bir terk edilmeden kaçınmak için çılgınca çabalar gösterme (5’inci tanı ölçütünün kapsamına giren intihar ya da özkıyım davranışını buraya sokmayınız)

2) Gözünde aşırı büyütme (göklere çıkarma) ve yerin dibine sokma uçları arasında gidip gelme, gergin ve tutarsız kişiler arası ilişkilerin olması,

3) Kimlik karmaşası: Belirgin olarak ve sürekli bir biçimde tutarsız benlik algısı veya kimlik duyumu

4) Kendine zarar verme olasılığı yüksek en az iki alanda dürtüsellik

5) Yineleyen öz kıyımla ilgili davranışlar, girişimler ve göz korkutmalar,

6) Duygu durumunda belirgin tepkiselliğe bağlı değişkenlik,

7) Kendini sürekli boşlukta hissetme,

8) Uygunsuz yoğun öfke ya da öfkesini kontrol edememe,

9) Stres ile ilişkili geçici paranoid düşünce veya ağır dissosyatif semptomlar.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Borderline 3

Borderline Kişilik Bozukluğu bir ruh sağlığı bozukluğudur ve çeşitli belirtilerle kendini gösterir. Borderline kişilik bozukluğu belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterse de genellikle aşağıdaki gibi sıralanabilir:

İlişkilerde yoğun karmaşık duygular: Borderline kişilik bozukluğu olan kişiler sıklıkla ilişkilerinde yoğun drama, çatışma ve en ufak bir olayın bile büyük bir krize dönüşmesi gibi özellikler sergiler.

 

Kendine zarar verme davranışları: Borderline kişilik bozukluğu olan kişiler sıklıkla tehlikeli davranışlara eğilimlidirler. Bu davranışlar arasında kendine zarar verme, intihar düşünceleri ve girişimleri yer alabilir.

 

Duygusal dalgalanmalar: Borderline kişilik bozukluğu olan kişiler aniden değişen duygusal durumlar yaşayabilirler. Örneğin, bir anda mutlu olup sonra hüzünlü ve gergin hissedebilirler.

 

Dikkat çekme ihtiyacı: Borderline kişilik bozukluğu olan kişiler, ilgi çekmek için aşırı çaba gösterebilirler. Bu çabalar bazen başkalarının hayatını olumsuz etkileyebilir.

 

Kimlik (Benlik) belirsizliği: Borderline kişilik bozukluğu olan kişiler genellikle kendilerini tanımlamakta zorlanırlar. Kendi kişiliklerinin belirgin bir özelliği olmadığı için, başkalarının beklentilerine göre davranabilirler.

 

Kontrol edememe hissi: Borderline kişilik bozukluğu olan kişiler, kontrol edemedikleri durumlarda hızlıca çaresiz hissedebilirler. Bu da çatışma ve intihar eğilimleri gibi davranışlara yol açabilir.

 

Bu belirtiler, borderline kişilik bozukluğunun sıklıkla tanınan semptomlarıdır ancak hepsi kişiden kişiye farklılık gösterir ve herkesin deneyimi birbirinden farklıdır. Bu nedenle, doğru teşhis ve tedavi için uzmandan yardım almak önemlidir.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu Neden Olur? 

Borderline Kişilik Bozukluğunun tam olarak nedeni bilinmemektedir. Borderline Kişilik Bozukluğu, genellikle birden fazla nedenin bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu nedenler arasında biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörler yer alabilir.

Biyolojik faktörler arasında genetik yatkınlık, hormon dengesi bozuklukları, beyindeki kimyasal dengesizlikler gibi etkenler sayılabilir. Hastalığı olan yakın bir aile üyesi (ebeveyn veya kardeş gibi) olan kişilerde borderline kişilik bozukluğu geliştirme riski daha yüksek olabilir. Psikolojik faktörler arasında ise travmatik yaşantılar, aile içi iletişim problemleri, kişisel kaygılar ve stresli yaşam koşulları gibi sebepler borderline kişilik bozukluğu oluşumunda büyük rol oynayabilir.

Sosyal faktörler de borderline kişilik bozukluğu oluşumunda etkili olabilir. Yetersiz sosyal destek, işsizlik, yoksulluk, kültür gibi faktörler borderline kişilik bozukluğunun oluşumuna katkıda bulunabilir. Özellikle çocukluk döneminde yaşanan kötü deneyimler, istismar, ihmal, ayrılık, zorbalık gibi durumlar borderline kişilik bozukluğu riskini artırabilir.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu Yaşayan Kişilerin Özellikleri Nelerdir?

Borderline kişilik bozukluğunda duygulanım olumsuz, yoğun ve değişkendir. Hemen hemen her zaman bir kriz durumda olduğu görülen borderline hastalarda duygulanım dalgalanmalarıyla sıklıkla karşılaşılmaktadır. Günlük kişilerarası strese yanıt olarak düşük benlik saygısının yanı sıra reddedilme duygularına karşı hassasiyet de borderline kişilik bozukluğu özellikleri kapsamında merkezi rol oynamaktadır.

Duygulanım tipik olarak negatif duygular olan öfke, sinirlilik, kaygı, depresyon, disfori arasında dalgalanmalar ve geçişler göstermektedir. Yapılan birçok araştırma ve DSM kriterlerine dayanarak borderline kişilik bozukluğuna sahip bireylerin yoğun öfke durumları yaşadıkları görülebilmektedir.

İyi bir ruh halindeyken neredeyse her şeyi yapabileceklerine, ancak kötü bir ruh halindeyken neredeyse hiçbir şey elde edemeyeceklerine inanma eğilimi göstermek gibi iki uçlu “ya hep ya hiç tarzı” düşünme eğilimi sergilerler. Dengesizlik, dürtüsellik, tutarsızlık, tepkisellik ve öfke nöbetleri borderline kişilik bozukluğunun en karakteristik özellikleri olarak öne çıkmaktadır.

Borderline kişilik bozukluğu durumunda kimlik duygusunda, ilişkilerde ve duygulanımda yaygın ve süreğen bir tutarsızlık mevcuttur. Buna göre çökkünlük belirtileri, antisosyal/atak davranışlar, psikoaktif maddeye yönelim, hızlı yaşam çabaları, kendine zarar verme, boşluktan ve yalnızlıktan yakınma eğilimi, yalnız kalmaya dayanamama gibi duygusal, bilişsel ve davranışsal özellikler belirgindir ve bu alanlarda önemli ölçüde işlevsel bozulma gözlemlenmektedir.

Madde kötüye kullanımı borderline hastalar arasında yaygındır. Borderline hasta çoğunlukla gelişigüzel cinsel yaşantılar ve intihar girişimleriyle belirli kendine zarar verici ve saldırgan dürtüsellik dönemleri yaşamaya da eğilimlidir.

Borderline kişilik bozukluğu yaşayan kişiler, merkezi ilişkilerinde kararsız ve tutarsız davranabilirler. Diğer insanlarla bağlarını hızlı bir şekilde kurabilirler, ancak aynı hızla koparabilirler. Kontrollü ve sağlıklı ilişkileri sürdürmekte zorlanırlar. İlişkilerini tutarlı ve kararlı bir biçimde sürdürmekte, sıcak ve empatik olmakta güçlük çekmektedirler. Genellikle “fırtınalı” ve kalıcılıktan uzak ilişkiler kurmaktadırlar. Bu kişiler, hızlı bir şekilde duygusal olarak uyarılabilirler ve günlük olaylara aşırı tepki verebilirler. Bu ani değişimler genellikle öfke, korku, utanç veya depresyon gibi yoğun duygularla birlikte olur. Tüm borderline kişilik bozukluğu davranışlarının en endişe verici olanı intihar düşünceleri ve girişimleridir.

Yalnızlığa karşı toleranslarının oldukça düşük olduğu, zorlantılı bir biçimde sosyalleşmeye çalıştıkları, sıklıkla can sıkıntısı ve içsel boşluk duygusundan yakındıkları gözlenmektedir. Şiddetli duygusal dalgalanmalar ve dramatik davranışlar sergilemekte, uç noktalara varan yargılarda bulunabilmektedirler.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu Kimlerde Görülür?

Borderline Kişilik Bozukluğu, genellikle erken yetişkinlik döneminde (18-25 yaş arası) başlar, ancak ergenlik döneminde de belirtiler görülebilir. Bu bozukluk, kişinin ergenlik dönemindeki gelişim aşamalarında yaşadığı zorluklar ve çevresel faktörler gibi birçok farklı nedenin etkisiyle ortaya çıkabilir. Bununla birlikte, bazı durumlarda, Borderline Kişilik Bozukluğu tanısı daha geç yaşlarda da konulabilir.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu Yaşayan Birisine Karşı Nasıl Davranılmalı?

Borderline Kişilik Bozukluğu olan kişilerle etkileşimde bulunmak, bazen zorlu olabilir. Ancak, doğru yaklaşımlar ve bu konuda bilgi sahibi olmak, bu kişilerle ilişki kurmanın daha kolaylaşabileceğini gösterir.

Borderline kişilik bozukluğu olan insanlarla iletişim kurarken, açık ve anlaşılır bir dil kullanarak net sınırlar belirlemek önemlidir. Bireyin davranışlarından etkilenmeden önce, onların kendi iç dünyalarının karmaşıklığına saygı duymak gerekir.

Sözel olarak saldırgan veya manipülatif davranışlar sergilemeleri durumunda, soğukkanlılıkla yanıt vermek ve tartışmaya girmek yerine, sadece dinlemek ve anlamak için empati göstermek faydalı olabilir. Ayrıca, bu kişiler genellikle yakın ilişkilerde yoğun kaygı ve güvensizlik yaşarlar, bu yüzden sabırlı ve anlayışlı olmak önemlidir.

Borderline Kişilik Bozukluğu olan kişilerin duygusal durumları hızlıca değişebilir. Bu yüzden onların acı çektiklerini anlamaya çalışın ve onlara destek olun.

 

Borderline kişilik bozukluğu yaşayan kişilerin talepleri bazen sınırsız olabilir. Kendinize ve ilişkinize zarar vermemek için sınırlarınızı belirleyin ve bu sınırları net bir şekilde iletişim kurarak ifade edin.

 

Bazı sözcükler veya davranışlar Borderline Kişilik Bozukluğu olan kişileri tetikleyebilir. Söyleyeceğiniz şeyleri önceden düşünerek sözlerinizi dikkatli bir şekilde seçmeniz iletişiminiz için daha yararlı olacaktır.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu Geçer Mi?

Borderline Kişilik Bozukluğu, kişinin duygu, düşünce ve davranışlarında belirgin zorluklar yaşadığı bir psikiyatrik bozukluktur. Bu bozukluğun tamamen geçmesi mümkün olmasa da tedavi edilebilir bir durumdur.

 

Tedavi sürecinde, psikoterapi ve bazen gerekli durumlarda ilaç tedavisi kullanılabilir. Psikoterapi, genellikle bu bozuklukta kullanılan en etkili tedavi yöntemidir. Tedavinin amacı, kişinin olumsuz düşüncelerini fark etmesine ve bunları değiştirmesine yardımcı olmak, sağlıklı ilişki becerileri öğretmek ve duygusal dengeyi yeniden kazanmasını sağlamaktır.

 

Tedavi sürecinde kişinin kendisine, tedaviye ve terapistine karşı açık fikirli olması ve tedavi planına sadık kalması önemlidir. Ayrıca, tedavinin uzun vadeli olduğu ve zaman alabileceği bilinmelidir.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu Hangi Rahatsızlıkları Tetikler? 

Borderline kişilik bozukluğu diğer zihinsel sağlık problemleri ve davranışsal bozukluklarla sık sık ilişkilendirilir. Borderline kişilik bozukluğu olan insanlar genellikle şiddetli duygusal dalgalanmalar, özgüvende düşüklük, aşırı derecede kontrol edilemeyen öfke nöbetleri ve kendilerini yaralama davranışları gibi belirtiler sergilerler. Bu belirtilere eşlik eden ve ayrıca tetikleyebilen başka birçok rahatsızlık mevcuttur. Bunlar:

  • Depresyon ve anksiyete bozuklukları
  • Bipolar bozukluk
  • Yeme bozuklukları
  • Bağımlılık ve madde kullanım bozuklukları
  • Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
  • Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB)
  • Şizofreni ve diğer psikotik bozukluklar

 

Borderline kişilik bozukluğu olan bir kişinin bu rahatsızlıkların herhangi biriyle mücadele ettiği görülebilir veya tam tersi, bu rahatsızlıklar borderline kişilik bozukluğunu geliştirmiş olabilir. Ancak, her zaman iki durum arasında bir nedensellik bağlantısı yoktur.

 

Ergenlik Döneminde Borderline Kişilik Bozukluğu

Borderline kişilik bozukluğu, duygusal dalgalanmalar, kendine zarar verme davranışları, yoğun korkular ve öfke nöbetleri gibi semptomlarla ilişkilendirilen bir psikiyatrik rahatsızlıktır. Ergenlik döneminde bu semptomların ortaya çıkması, genç bireylerin hayatında önemli zorluklara yol açabilir.

Ergenlik dönemi, kimlik arayışı, bağımsızlık kazanma ve sosyal rolleri keşfetme sürecidir. Borderline kişilik bozukluğu olan ergenler, bu süreçte daha fazla zorlanabilirler. Kendilerini ifade etme konusunda güçlük çekebilirler, diğer insanlarla ilişki kurmakta zorlanabilirler ve sıklıkla arkadaşları arasında yalnız hissederler. Bu faktörler, depresyon, anksiyete ve intihar düşünceleri dahil olmak üzere çeşitli psikolojik sorunlara yol açabilir.

 

Ergenlerde borderline kişilik bozukluğu belirtileri, yetişkinlerdeki semptomlara benzerlik gösterir. Ancak, ergenlerde bu semptomlar daha yoğun olabilir ve sıklıkla kontrol edilmesi daha zordur. Ergenlerde görülen semptomlar arasında yoğun öfke nöbetleri, kendine zarar verme davranışları, kimlik bölünmesi, ilişki sorunları ve geçici paranoyak düşünceler yer alabilir. Borderline kişilik bozukluğu yaşayan ergenler adeta “düşünmeden hareket ediyor” görünürler.

 

Borderline ergenler bir an çok mutlu görünürken, bir an sonra öfkeli, ağlamaklı ya da heyecanlı hale gelebilmekte ve hızlı bir şekilde sakinleşmiş bir hale bürünebilmektedirler. Borderline kişilik bozukluğunun erken teşhisi ve tedavisi, ergenlerde kişilik patolojisinin dikkatli ve doğru bir şekilde değerlendirilmesine bağlıdır.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu Yaşam Kalitesini Nasıl Etkiler?

Borderline Kişilik Bozukluğu olan kişiler genellikle duygusal dalgalanmalar, kendine zarar verme eğilimi, boşluk hissi, yoğun korkular ve kaygılar yaşarlar. Bu belirtiler hayatın birçok yönünü olumsuz etkileyebilir ve yaşam kalitesini düşürebilir.

 

Örneğin, bu belirtileri nedeniyle kişinin iş performansı düşebilir ve işyerinde sorunlar yaşanabilir. İlişkilerde istikrarsızlık, güvensizlik ve çatışma görülebilir. Ayrıca, borderline kişilik bozukluğu belirtileri genellikle fiziksel sağlık problemlerine de yol açabilir. Kendine zarar verme ve intihar düşünceleri de borderline kişilik bozukluğu belirtileri arasında yer alır ve kişinin hayatı için ciddi sonuçlara sebep olabilir.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu İlişkilere Nasıl Yansır? 

Borderline kişilik bozukluğu olan kişiler, yoğun duygusal dalgalanmalar yaşarlar, kendilerini çaresiz hissederler ve sık sık intihar düşünceleriyle mücadele ederler. Bu özellikler borderline kişilik bozukluğu yaşayan kişilerin romantik ilişkilerde ciddi zorluklar yaşamasına neden olabilir.

 

Bu durumu yaşayan kişiler genellikle romantik ilişkilerde yoğun bir bağlanma isteği yaşarlar ancak aynı zamanda karşı tarafa karşı aşırı kıskançlık, şiddetli öfke patlamaları ve kontrol arayışı da gösterirler. Bu davranışlar ilişkideki partnerlerin duygusal sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir ve ilişkinin kalitesini düşürebilir.

 

Ayrıca borderline kişilik bozukluğu yaşayan kişilerin en büyük korkularından birisi de sevdikleri tarafından terk edilme korkusudur. Bu, bir tartışma ya da çatışma yaşandığında, hızla güçlü duygulara kapılacakları anlamına gelir. Bu durumda, borderline kişilik bozukluğu yaşayan kişilerin tartışmayı sonlandırmak için daha fazla çaba harcaması ve duygularını daha etkili bir şekilde ifade etmeyi öğrenmesi gerekebilir.

 

Genel olarak borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin partnerlerine karşı davranışları tahmin edilemez olabilir ve onların ihtiyaçlarına yanıt vermek zor olabilir. Ancak, bu kişiler tedavi alarak ve terapi sürecini tamamlayarak bu sorunları aşabilirler.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu Yaşayan Kişiler Neden Kendilerine Zarar Verme Eğilimi Gösterir?

Borderline kişilik bozukluğu olan bireyler, genellikle yoğun duygusal çalkantılar ve dürtüsel davranışlar yaşarlar. Bu durumda, kendilerine zarar verme ihtiyacı duymalarının nedeni olarak, duygusal acılarını azaltma veya kontrol altına alma isteği gösterilebilir.

 

Bazı borderline kişilik bozukluğu yaşayan kişiler, kendilerine zarar vermenin fiziksel acı ile duygusal acı arasında bir değiş tokuş sağladığını hissedebilirler. Kendine zarar vermek, bazı borderline kişilik bozukluğu yaşayan bireylerde bir tür duygusal rahatlama ya da stres azaltma yöntemi olarak çalışabilir.

 

Bu bireyler bazen kendilerini cezalandırmak isteyebilirler veya kendilerine gerçekten zarar verme niyeti olmadan öfke, kızgınlık veya dürtüsellikle hareket edebilirler.

 

Bu nedenle, borderline kişilik bozukluğu yaşayan bireylerin kendilerine zarar vermeleri ciddi bir sorun olabilir ve tedavi gerektiren bir durumdur. Uzmanlar bu durumu yaşayan bireylerin kendilerine zarar verme ihtiyaçlarını azaltmalarına yardımcı olmak için uygun psikoterapi süreci önermektedir.

 

Borderline Kişilik Bozukluğu Kendiliğinden Geçer Mi? 

Borderline Kişilik Bozukluğu, kendiliğinden geçen bir kişilik bozukluğu değildir. Bu bir zihinsel sağlık sorunudur ve uzun vadeli tedavi gerektirebilir. Ancak, doğru tedavi yaklaşımı ve destekle birçok insan borderline kişilik bozukluğu belirtileri üzerinde kontrol sağlayabilir. Terapi seansları, kişinin duygularını düzenlemesine, olumsuz davranış kalıplarını tanımlamasına ve ilişki becerilerini geliştirmesine yardımcı olmaktadır. Borderline kişilik bozukluğu olan bazı insanlar, tedavi aldıklarında belirtileri daha iyi hale getirir ve kendi kendini yönetebilir hale gelirler. Ancak, bazı insanlar için borderline kişilik bozukluğu belirtileri ömür boyu devam edebilir. Bu nedenle, erken teşhis ve uygun tedavi önemlidir.

 

Borderline Kişilik Bozukluğunun Terapi Yöntemi Nedir? 

Borderline kişilik bozukluğu tedavisi, uzmanlar tarafından genellikle psikoterapi ve bazen de ilaç tedavisi yoluyla yönetilir. Psikoterapi, bireyin düşünceleri, duyguları ve davranışları üzerinde çalışarak daha sağlıklı bir zihinsel durum oluşturmasına yardımcı olan bir terapi türüdür.

Psikoterapi, borderline kişilik bozukluğu tedavisinde en çok kullanılan yöntemdir. Bilişsel davranışçı terapi, bireyin düşünceleriyle ve davranışlarıyla ilgili farkındalığını arttırmak ve bu düşünceleri değiştirmeye yardımcı olmak için tasarlanmış bir terapi türüdür. Terapi sürecinde, bireyin zihnindeki olumsuz düşünceleri tespit edilir ve bunların gerçekçi olup olmadığı sorgulanır. Bu sayede, bireyin düşüncelerinin neden olduğu negatif duyguları yönetmesi ve daha sağlıklı davranışlar sergilemesi hedeflenir.

Ayrıca, bazı durumlarda doktorlar antidepresan veya anksiyete ilaçları da reçete edebilirler. Ancak, ilaç tedavisi her zaman gerekli değildir ve tedavi süreci bireysel ihtiyaçlara göre değişebilir.

Tedavinin temel amacı, bireyin yaşam kalitesini artırmaya ve günlük işlevselliğini iyileştirmeye yardımcı olmaktır. Bu nedenle, tedavi genellikle uzun vadeli bir süreçtir ve hastaların katılımı ve iş birliği önemlidir.

Psikolog Enes Dinçer, Eskişehir’de kendi özel psikoterapi merkezinde danışanları için özel terapi hizmeti vermektedir.

 

Kaynakça

Kutlu, Mine Algaç. “Borderline kişilik bozukluğu: Bir gözden geçirme.” Medeniyet Araştırmaları Dergisi 3.5 (2018): 11-20.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Borderline_ki%C5%9Filik_bozuklu%C4%9Fu

Faraji, Haydeh. “Borderline kişilik bozukluğunun ergenlik döneminde belirlenmesine dair bir değerlendirme.” OPUS International Journal of Society Researches 18.43 (2021): 7139-7166.

Ançel, Gülsüm, Özlem Durmuş, and Gamze Doğaner. “Borderline kişilik bozukluğu: tedavi ve hemşirelik bakımı.” Psikiyatri Hemşireliği Dergisi 1.3 (2010): 133-138.

Akpınar, Ferhat. Borderline kişilik bozukluğu olan bireylerin öfke tarzları ve saldırganlık davranışı üzerine bir inceleme. MS thesis. Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010.

Amerikan Psikiyatri Birliği,14.

Bilge, Yusuf, and Faik Taşçı. “Borderline kişilik bozukluğu ve yalnızlık: sistematik bir derleme.” Güncel Psikoloji ve Sosyal Bilimler Araştırmaları (2022).

Akbay, Sergen. Genç yetişkinlerde algılanan ebeveyn biçimleri ve kişilerarası problemlerin borderline kişilik bozukluğu inançları üzerindeki yordayıcı rolü. MS thesis. Işık Üniversitesi, 2020.

İlk, Gülnur, and Yusuf Bilge. “Borderline kişilik bozukluğu ve duygu düzenleme güçlüğü.” Turkish Studies-Social Sciences (2020).

Coşkun, Fatma. “Borderline kişilik özellikleri çocuk ölçeği Türkçe formunun geçerlik ve güvenirlik çalışması.” (2020).

 

Yorum Yapın

Email adresiniz yorum yaptığınızda paylaşılmaz Required fields are marked *

Call Now Button