Öğrenilmiş Çaresizlik Nedir?
İnsan öğrenebilen bir varlıktır. İnsan gelişim süreci içinde her şeyi ögrenmektedir. İnsanın refleks tepkileri dışındaki tüm davranışları öğrenilmiştir. İnsan sadece olumlu ve güzel davranışları değil, olumsuz ve zararlı davranışları da ögrenmektedir. Bireyin öğrendiği olumsuz davranışlardan biri de öğrenilmiş çaresizliktir. Bireyin önce ögrendikleri onun yeni ögrenmelerini etkilemektedir. Önce öğrenilenler bireyin ögrenmesini kolaylaştırmakta ya da zorlaştırmaktadır. Bireyin “öğrenilmiş çaresizlik” davranışı onun ögrenmesini olumsuz yönden etkileyen önemli bir etkendir.
Öğrenilmiş çaresizlik, bir kişinin istenmeyen bir durumla karşılaştığında, kendisinin ya da başkalarının davranışlarının sonucunun değiştirilemeyeceğine dair inancıdır. Örneğin, bir öğrenci sınavda kötü bir not aldığında ve bunun nedeni olarak kendisini yetersiz gördüğünde, öğrenilmiş çaresizlik hissi yaşayabilir. Bu his, kişinin o andaki durumu değiştirme gücünün olmadığına inanmasından dolayı gelecekte benzer durumlarla karşılaştığında etkili bir şekilde hareket etmesini engellemektedir.
Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin bir problemle karşılaştığında, bu problemi çözmek için yapabileceği hiçbir şey olmadığına inandığı bir durumdur. Bu inanç nedeniyle kişi, problemi çözmek için hiçbir çaba göstermez ve sonuç olarak daha da umutsuz ve çaresiz hisseder.
Bu durum, genellikle tekrarlanan başarısız deneyimler veya zorlu yaşam koşulları sonucu ortaya çıkar. Kişi, sürekli olumsuz sonuçlarla karşılaştığında, başarısızlık hissiyle mücadele etmeye başlar ve zamanla öğrenilmiş çaresizlik geliştirir.
Öğrenilmiş çaresizlik, herhangi bir durum veya olay karşısında sürekli başarısızlık yaşanması veya istenmeyen durumların ortaya çıkmasının etkisiyle, hiçbir şeyin bir fark yaratmayacağı inancının oluşması ve bu inancın oluşması sonucunda da gelecekte karşılaşılabilecek benzer durumlarda, başarıya ulaşmanın mümkün olmadığı düşüncesinin yerleşmesiyle pasifleşmek ve bu başarıya ulaşılabilecek bir durum dahi olsa, cesaretin ve kendine olan inancın zayıflamasıyla hiçbir şey yapmamaktır.
Çaresizliği öğrenmiş insan, olayları değiştirme veya kontrol etme gücü olduğu durumlarda bile pasif, umutsuz ve eylemsiz kalır. Öğrenilmiş çaresizlik, uzun vadeli bir hissiyattır ve kişinin umutsuzluğa kapılmasına, motivasyon kaybına ve hatta depresyona yol açabilir.
Öğrenilmiş Çaresizliğin Nedenleri Nedir?
Öğrenilmiş çaresizliğin nedenleri, genellikle kişinin bir durum sonucunda kontrolü elinden bıraktığı ve sonuçlarının kendisinden bağımsız geliştiği ve sonuçlarını değiştiremeyeceğine inandığı zamanlarda ortaya çıkar. Bu durum sürekli tekrarlandığında insanlar durumun daha fazla kontrolünden çıktığını hissederler ve sonunda öğrenilmiş çaresizlik hissine kapılırlar.
Sürekli tekrarlanan olumsuz deneyimler: Kişi, aynı benzer tür olayların tekrarlanması sonucu kontrolünü kaybettiğini hissedebilir ve sonuçları değiştiremediğine inanır.
Özsaygı ve özgüven eksikliği: Kendine güveni az olan veya zedelenmiş olan kişiler, başarısız olan deneyimlerden sonra kolayca öğrenilmiş çaresizlik durumuna geçebilirler. Bu durum da özsaygının zedelenmesine yol açar.
Yetersiz bilgi: Kişi, bir durumu ve sonuçlarını yönetmek için gerekli becerileri veya bilgileri bilmediğinde ve öğrenmeye çabalamadığında kontrol kaybettiğini hissedebilir ve öğrenilmiş çaresizlik durumuna geçebilir.
Sosyal faktörler: Bazı sosyal durumlarda, kişi etrafındaki diğer insanların davranışlarına göre hareket etmek isteyebilir veya onların takdirini kazanmak için fazla çaba gösterir. Ancak bu çaba sonrası kişi kendi kontrolünü kaybettiği hissine kapılabilir ve sonunda öğrenilmiş çaresizlik durumuna geçebilir.
Öğrenilmiş çaresizliğe neden olan faktörler arasında başarısızlıkların tekrarlanması, sürekli olumsuz geri dönüşler almak, güçsüzlük duygusu gibi hisler ve düşük, zedelenmiş özsaygı ve özgüven bulunur. Bu durum, kişinin gelecekteki başarılarına ve mutluluğuna engel olabilir ve duygusal bozukluklar, kaygı ve depresyon gibi problemlere yol açabilir.
Öğrenilmiş Çaresizlik Nasıl Anlaşılır?
- Kişi, yaşadığı sorunları çözmek için hiçbir şey yapamayacağına inanır ve çabalamayı bırakır.
- Kişi, sorunlarının kendisinden kaynaklandığına inanır ve başkalarına bağımlı hale gelir.
- Kişi, geçmişteki başarısızlık ve hayal kırıklıklarından dolayı sürekli kendini suçlar ve kendine karşı güvensizlik duyar.
- Kişi, olumsuz düşüncelere inanan bir tutuma sahiptir.
- Kişi, herhangi bir şey yapmanın zaten boşuna olduğuna ve sonucu değiştirmeyeceğine inanarak umutsuzluğa kapılabilir.
Bu belirtiler tekrarlanan bir şekilde ortaya çıktığında, öğrenilmiş çaresizlik hissi oluşabilir. Bu durumda kişi, zihnindeki sabit ve olumsuz düşünce kalıplarını değiştirerek ve yeni stratejiler deneyerek bu düşünceleri yeniden değiştirebilir ve böylelikle öğrenilmiş çaresizliği biraz olsun azaltabilir hale gelir.
Çocuklarda Öğrenilmiş Çaresizlik Görülür Mü?
Çocuklarda da öğrenilmiş çaresizlik görülebilir. Örneğin, bir çocuk okulda başarılı olmak için çalışır ancak sınava girip başarısız olursa, bu onun kendine olan özgüvenini azaltabilir ve başarısızlığı kendi yeteneğiyle ilişkilendirmesine neden olabilir. Bu tür durumlarda çocuk, başarısızlıkla mücadele etmek yerine, “ben başarısızım” veya “hiçbir şey yapamıyorum, yapamayacağım” gibi düşüncelere kapılabilir. Bu düşünceler, çocuğun gelecekteki başarılarına engel olmaktadır.
Öğrenilmiş çaresizlik düzeyi yüksek olan öğrencilerin başarısızlıklarının nedeni olarak kendilerini gördüklerini, öğrenilmiş çaresizlik düzeyi düşük olan öğrencilerin ise başarısızlıklarının nedeni olarak diğerlerini gördüklerini belirtilmektedir.
Çocuklarda öğrenilmiş çaresizliği önlemek için, ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocukların başarısızlıkları hakkında onlara destek vermesi ve başarısızlıkların normal olduğunu anlatması önemlidir. Başarısızlıkla başa çıkma becerilerinin öğretilmesi ve çocukların kendilerine güvenmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca, çocukların başarısızlıklarının nedenlerinin ve çözüm yollarının konuşulması, onların sorunları çözmeyi öğrenmelerine yardımcı olabilir.
Yetişkinlerde Öğrenilmiş Çaresizlik
Yetişkinlikte öğrenilmiş çaresizlik etkileri, kişinin yaşamında birçok alanda olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu durum, kişinin çeşitli zorluklarla karşılaştığında umutsuzluğa kapılması ve çözüm bulamayacağına inanmasıdır. Bu durumun etkileri şunlardır:
Depresyon: Çaresizlik hissi olan insanların depresyona girme olasılığı daha yüksektir. Bu nedenle, kişinin hayattan keyif alamama, umutsuzluk ve enerjisizlik, halsizlik gibi belirtiler göstermesi mümkündür.
Stres: Çaresizlik duygusu, stres seviyesini artırabilir. Kişi, kendisine verilen görevleri ve sorumlulukları yerine getirmekte zorlanabilir ve bu da daha fazla stres yaratabilir.
İlişkilerde sorunlar: Çaresizlik hissi, kişinin yakın ilişkilerinde de sorunlara yol açabilir. Kişi, başarısızlığına yönelik suçlama hissiyle kendine güvensizlik yaşayabilir ve bu da ilişkilerine yansıyabilir.
Çaresizlik hissinden kurtulmak için terapi gibi profesyonel yardım almak, yeni beceriler edinmek ve yaşamda olumlu değişiklikler yapmak faydalı olacaktır.
Ergenlik Döneminde Öğrenilmiş Çaresizlik Etkileri Nelerdir?
Ergenlik dönemi, bireylerin birçok fiziksel, zihinsel ve duygusal değişimle karşı karşıya kaldığı bir dönemdir. Bu süreçte öğrenilmiş çaresizlik, ergenlerin psikolojik sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin bir durumu kontrol edemediği veya değiştiremeyeceği inancıdır. Ergenlerde bu durum genellikle okulda akademik başarısızlık, sosyal ilişkilerde sorunlar veya aile içi çatışmalar gibi negatif olumsuz deneyimler yaşadıklarında ortaya çıkar. Bu durum, ergenlerin motivasyonunu ve özgüvenini azaltabilir. Öğrenilmiş çaresizlik hissi, ergenlerin geleceğe yönelik hedeflerine ulaşma konusunda daha az cesaretli olmalarına neden olabilir. Ayrıca, ergenlerde depresyon, anksiyete ve diğer psikolojik rahatsızlıkların gelişme riskini artırabilir.
Öğrenilmiş çaresizliğin sonucunda ortaya çıkan etkiler doğrultusunda öğrenilmiş çaresizliği yüksek olan öğrencilerde uykusuzluk, iştahta azalma, kızgınlık, saldırganlık, hatta tükenmişliğe ve motivasyon eksiliği gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Bu durumlar da öğrencide; okuldan soğuma, akademik başarıda düşüklük yaşama, kariyer ve hedeflerinde umutsuzluğa düşme yapacağı işlerde motivasyon seviyesinin düşmesi gibi etkilere sebebiyet verebilir.
Bu sebeple öğrencilerin öğrenilmiş çaresizlik düzeylerinin düşük tutulup kendilerinin bu durumdan çıkabileceklerine dair inancın oluşturulması için motivasyonlarının yüksek tutulması gerekmektedir. Motivasyonu yüksek olan öğrenci okul hayatında başarılı, her koşuldan iyi bir şekilde çıkabileceğini düşünen, bulunduğu koşulları kabul eden değil kendi inançları doğrultusunda hareket eden, gelecekten umutlu ve yaptığı ve yapacağı işlerde daha çok motive olarak başarılı olabileceklerdir.
Öğrenilmiş Çaresizlik ile Nasıl Baş Edilir?
Öğrenilmiş çaresizlik, bir kişinin tekrarlanan başarısızlık deneyimlerinden sonra kendisini kontrol edememe veya bir şey yapma gücüne sahip olmadığına inanmasıdır. Bu durumda, kişi özsaygısını ve motivasyonunu kaybedebilir.
Ancak, öğrenilmiş çaresizliği yenmek mümkündür. İşte bazı öneriler:
Farkındalık geliştirin: Öncelikle, öğrenilmiş çaresizlik duygusunun nereden geldiğini anlamaya çalışın. Kendinizi gözlemleyip fark ettiğiniz düşünceleri not etmeye başlayın.
Olumlu düşünün: Kendinize karşı dürüst olun ama kendinizi eleştirmeyin. Pozitif bir iç diyalog geliştirin ve kendinize başarabileceğinize dair cesaret verin.
Küçük adımlar atın: Başarıya ulaşmak için büyük adımlar atmak zorunda değilsiniz. Küçük ama sürekli adımlarla ilerlemek, size ilerlemenin mümkün olduğunu hatırlatacaktır.
Destek alın: Kendinize destek verecek kişilerle konuşun. Bir terapistten profesyonel yardım alabilirsiniz.
Kendinize zaman tanıyın: Öğrenilmiş çaresizlik duygusu, uzun süreli bir deneyim olabilir. Bu nedenle, kendinize zaman tanıyın ve sabırlı olun. Zamanla, düşüncelerinizdeki değişiklikleri fark edeceksiniz ve daha olumlu bir bakış açısı geliştireceksiniz.
Yeni şeyler deneyin: Öğrenilmiş çaresizliği yenmenin bir diğer yolu, yeni şeyler denemek ve başarıyı tecrübe etmektir. Yeni beceriler öğrenmek ve bunun için adım atmak, kendinize olan güveninizi artırmaya yardımcı olacaktır.
Kendinize karşı pozitif, olumlu bir bakış açısı geliştirerek, küçük adımlar atmaya başlayarak ve bu konuda uzman bir kişiden destek alarak ilerleyebilirsiniz.
Öğrenilmiş Çaresizlik Deneyi Nedir?
Martin Seligman’ın deneyleri ve öğrenilmiş çaresizlik teorisi, 1967 yılında Pennsylvania Üniversitesi‘nde depresyona olan ilgisi ile birlikte ve bunun bir alt kolu olarak incelenmeye başladı. Seligman ve meslektaşları, köpeklerle birlikte başladıkları deneylerde, ilk fazda hoş olmayan bir durumdan kaçma seçeneği verilmeyen köpeklerin, çaresizliğe şartlandıklarını, deneyin ikinci fazında hoş olmayan bir durumdan kaçma seçeneği verildiğinde de bu fırsatları kullanmadıklarını gördüler. Deneyler, kediler, fareler ve balıklar ile sürdürülerek benzer sonuçlar elde edildi.
İnsanların bilişsel yeteneklerinin ve olayları yorumlama yeteneklerinin farklı olmaları nedeniyle hayvanlarla aynı koşullandırmalara tabi olmayabilecekleri nedeniyle benzer bir çalışma da insan deneklerle gerçekleştirildi. İlk olarak Japon asıllı Amerikalı bilim insanı Donald Hiroto insanlarda da benzer koşullar altında deneyler yaptı ve yine benzer sonuçlara ulaşarak insanlarda öğrenilmiş çaresizlik olgusunu kanıtladı.
Öğrenilmiş Çaresizlik Örnekleri Nelerdir?
Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin kontrol edemeyeceği durumlar karşısında umutsuzluğa kapılması ve bu nedenle davranışlarını değiştirememesi veya bir sonuç elde etmek için hiçbir şey yapamayacağına inanmasıdır.
- Bir öğrenci sınavda ve derslerinde başarısız olduğunda, kendini akademik yönden yetersiz hisseder ve sonraki sınavlarda ve derslerinde de tekrar başarısız olacağına inanarak çalışmaktan vazgeçer.
- Bir iş arayan bir kişi, sürekli reddedildiği için her başvurduğu yerden olumsuz dönüşler aldığı için iş bulamayacağına inanabilir ve iş arama çabalarını bırakabilir, pes edebilir.
- Bir kişi uzun süredir bir ilişki arıyor tanıştığı kişiler karşısında ilişkileri konusunda hep başarısız oluyorsa, kendine olan güveni azalabilir ve artık aşk hayatına yönelik hiçbir çaba göstermez.
- Bir kişi sağlıklı beslenme ve egzersiz yapmanın faydalarını biliyor ancak yine de sağlıksız alışkanlıklarından vazgeçemiyor, spora başlayabilmek için bir adım atamıyor ve istediği kiloya ulaşabilmek için kilo vermeyi başaramıyorsa kendisi hakkında olumsuz düşünerek pes edebilir.
- Bir kişi işiyle veya okulda yapılan proje sunumu, gösteri gibi etkinliklerde kötü bir deneyim yaşadığı için topluluk önünde konuşma korkusu geliştirir ve bu durumdan kaynaklı gelecekteki konuşma fırsatlarını ve sunum fırsatını reddeder.
- Bir kişi, maddi sıkıntılar yaşadığında ve bu durumu değiştirmekte başarısız olduğunda öğrenilmiş çaresizlik hissi yaşayabilir.
- Bir çalışan, işinde sürekli başarısız olmasına rağmen, işini değiştiremeyeceğine veya daha iyi bir iş bulamayacağına inanabilir.
Öğrenilmiş Çaresizlik Kimlerde Görülür?
Öğrenilmiş çaresizlik, stresli koşullara maruz kalan ve bu koşulları kontrol edemeyen bireylerde daha çok görülebilir. Bu durum özellikle travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve kaygı bozukluğu olan kişilerde daha sıklıkta görülür. Örneğin, çocukluk döneminde sürekli fiziksel veya duygusal istismara maruz kalmak, işyerinde mobbinge uğramak, ayrılık ya da kayıp gibi yoğun stresli yaşam olayları yaşamak, öğrenilmiş çaresizlik hissinin gelişimine neden olabilir. Ancak herkesin farklı bir tepki verme durumu olduğundan, aynı stresli koşullara maruz kalan her bireyin öğrenilmiş çaresizlik sendromu geliştirmesi mümkün değildir.
İlişkilerde Öğrenilmiş Çaresizlik Nasıl Yansır?
Öğrenilmiş çaresizlik, ilişkilere de olumsuz etki edebilir. Bir kişi öğrenilmiş çaresizliğe sahip olduğunda, kendisini kontrol edememe ve başarısızlık hissine kapılabilir. Bu durumda, kişi partneriyle olan ilişkisinde de benzer bir düşünce tarzına sahip olabilir.
Örneğin, bir kişi öğrenilmiş çaresizlik yaşadığı için, partneriyle sorunlarını çözmeye çalışmak yerine, ilişkide bir şeylerin değişmeyeceğine inanarak umutsuzluğa kapılabilir. Bu durum, çiftler arasında iletişimsizliğe, ilişki problemlerine ve hatta ilişkinin sona ermesine kadar gidebilir.
Ancak, öğrenilmiş çaresizlikle başa çıkabilmek için, kişinin kendine güvenini artırması ve problem çözme becerilerini geliştirmesi gereklidir. Bu adımlar, ilişki problemlerinin üstesinden gelmek için de faydalı olabilir. İlişkilerde, karşılıklı olarak destekleyici ve anlayışlı bir ortam yaratmak da öğrenilmiş çaresizliği azaltmaya yardımcı olabilir.
Öğrenilmiş Çaresizlik Yaşayan Birisine Karşı Nasıl Davranılmalıdır?
Öğrenilmiş çaresizlik yaşayan birine nasıl davranılması gerektiği konusunda şu hususlara dikkat edilebilir:
Empati kurun: Kişinin duygularını anlamaya ve ona destek olmaya çalışın.
Olumlu sözler söyleyin: Kişiyi cesaretlendirecek onu motive edecek ve olumlu bakış açısını geliştirecek sözlerle destekleyin.
Yardımcı olmak istediğinizi dile getirin: Kişiye yardım etmek için neler yapabileceğinizi açıkça sorun ve onun ihtiyaçlarına göre hareket etmek istediğinizi aktarın.
Güven oluşturun: Kişinin kendine güven duymasını sağlamak için olumlu geri bildirimler verin ve ufak veya büyük fark etmeden başarılarını takdir edin.
Desteğinizi hissettirin: Kişinin yanında olduğunuzu hissettirin ve onunla birlikte zorlukların üstesinden gelmenize yardımcı olun.
Ancak, öğrenilmiş çaresizlik ciddi bir psikolojik durum olduğundan, uzman desteği de almalarına yardımcı olabilirsiniz. Bir uzmana yönlendirmek veya beraber terapi almaya karar vermek gibi adımlar da atılabilir.
Kişi Öğrenilmiş Çaresizlik Yaşadığının Farkında Mıdır?
Kişiler öğrenilmiş çaresizlik yaşadıklarını fark edebilirler. Öğrenilmiş çaresizlik, bir kişinin öğrenim sürecinde tekrarlayan başarısızlıklar sonucu kendini kontrol edememe hissi ve gelecekte de başarı şansının olmadığına dair inançlarını geliştirmesiyle ilişkili bir durumdur. Ancak, bu inançlar gerçekle örtüşmeyebilir ve kişi gerçekte başarılı olma potansiyeline sahip olabilir. Öğrenilmiş çaresizlik yaşayan kişiler, durumlarının farkında olabilirler ve bunun üstesinden gelmek için yapabilecekleri şeyler vardır.
Kişi, kendisine yönelik negatif düşüncelerin farkına varmalı ve bunları pozitif düşüncelere dönüştürmelidir. Ayrıca, başarılı olabileceğine ilişkin kanıtları araştırmalı ve kendisine yeni hedefler belirlemelidir. Kendisine küçük ama ulaşılabilir hedefler koymak, kişinin kendine güvenini yeniden kazanmasına yardımcı olabilir.
Öğrenilmiş Çaresizlik Nasıl Engellenebilir?
Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin bir durumda yapabilecekleri hiçbir şeyi olmadığını düşünmesidir. Bu kısır döngü, kişinin yaşam kalitesini ve psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bunun nedeni, öğrenilmiş çaresizliğin insanların kendilerine yönelik inançlarını ve beklentilerini kötüleştirmesidir. Örneğin, “her şey benim kontrolümde değil” ya da “durumum hiçbir zaman değişmeyecek” gibi düşünceler, kişinin başarılı olma ihtimalini azaltabilir.
Psikoterapi desteği almadan öğrenilmiş çaresizlikle başa çıkmak zordur, çünkü bu durum sıklıkla insanların kendilerine yönelik inançlarını ve beklentilerini olumsuz yönde etkiler. Psikoterapi, öğrenilmiş çaresizliği yenmek için kullanılan etkili bir tedavi yöntemidir. Terapistler, kişinin düşünce ve davranış kalıplarını değiştirerek, özgüvenlerini arttırarak ve alternatif çözüm yolları geliştirerek, öğrenilmiş çaresizliğin üstesinden gelmelerine yardımcı olabilirler.
Sorunun tanımlanması ve anlaşılması: Terapist, bireyin yaşadığı sorunu detaylı bir şekilde anlamaya çalışır ve ne zaman, neden ve nasıl ortaya çıktığını belirlemeye çalışır.
Olumsuz düşüncelerinin tanımlanması: Bireyin olumsuz düşünceleri belirlenerek ne kadar sıklıkta tekrarlandığı ve ne şekilde etkilediği analiz edilir.
Daha uygun düşüncelerin geliştirilmesi: Terapist, bireyin daha pozitif ve gerçekçi düşünceler geliştirmesine yardımcı olur.
Yeni davranışların öğrenilmesi: Birey, yeni düşünceleri ve yeni davranışları uygulamaya başlar.
Motivasyonun arttırılması: Terapist, bireyin kendi kendine motivasyonunu arttırmasına yardımcı olur ve ilerlemenin takip edilmesi sağlanır.
Bu süreçler, bireyin kişisel deneyimlerine ve terapistin yaklaşımına göre değişebilir. Terapiye uyum sağlamak için bireyin de kendine zaman tanıması ve sabırlı olması gereklidir.
Psikolog Enes Dinçer, Eskişehir’de kendi özel psikoterapi merkezinde danışanları için özel terapi hizmeti vermektedir.
Kaynakça
Düzgün, Şükrü, and Halil Hayalioğlu. “ÖĞRENCİLERDE ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK DÜZEYİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ.” Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi 13 (2006): 404-413.
Aktan, Coşkun Can, and Serdar Yay. “ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK ve DEĞİŞİME KARŞI PASİF DİRENÇ.” Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi 8.2 (2016): 58-71.
Ulusoy, Y., & Duy, B. (2013). Öğrenilmiş iyimserlik psiko-eğitim uygulamasının öğrenilmiş çaresizlik ve akılcı olmayan inançlar üzerindeki etkisi.
Tutar, Hasan. “Örgütsel eylemsizliği açıklama aracı olarak öğrenilmiş çaresizlik.” ISGUC The Journal of Industrial Relations and Human Resources 9.4 (2007): 142-161.
BARUTÇU, Esin, and Baki ÇÖLLÜ. “ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK İLE MOTİVASYON ARASINDAKİ İLİŞKİ: PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA.” Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 25.1 (2020): 1-13.